TERMINOLOGY OF DICLOMACY
-Abandon: Tabi ya da kazanılmış haklardan vazgeçmek
-ABC weapons : ABC silahları (Atomic, Biological, Chemical Weapons
-Abdicate : Yöneticilikten, sahip olduğu makamdan, hükümdarlıktan çekilme
-Abnegate : Ülkeden ayrılmak
-Abolish : Yürürlükten kaldırmak, feshetmek
-Abolition of privileges : Ayrıcalıkları iptal etme, imtiyazlara son verme
-Absolute Majority: Salt çoğunluk
-Absolute Minority: Mutlak azınlık
- Abstain: Çekimser kalmak
-Abuse : Kötüye kullanmak, ihlal etmek
-Acclamation: Oy birliği ile seçim
-Accredition : Elçi gönderme ya da atama
- Accession : a) Bir başkanın göreve gelmesi
b) Bir partiye üye olma
-Acquired Nationality : Kazanılmış vatandaşlık (doğum ve kan gibi unsurlara bağlı olmama)
-Act : Senet (Devletlerarası ilişkilerde imzalanan bir antlaşma hükmü , karar)
-Administer: Yönetmek
-Adjudication: Yargı
-Ambassdor: büyükelçi
-Annul: (seçim) iptal etmek, fes etmek
-Appointment: Ata(n)ma, görevlendirme
-Assembly : Meclis
-Attache: Ataşe
-Balance of power : Güç dengesi
-Ballot : Oy
-Bargain : Pazarlık yapmak, siyasi pazarlığa girişmek
-Battle : Savaş, muharebe
-Bilateral Agreement : İkili anlaşma
-Bilateral relations : İkili ilişkiler
-Bill: Kanun tasarısı, yasa önergesi
-Biological warfare : Biyolojik savaş
-Black Market : Karaborsa
-Breakdown of negotiations : Görüşmelerin kesilmesi
-Bring an action: Dava açmak(before the court)
-Budget : Bütçe
-By election : Ara seçim
-Cabinet : Bakanlar Kurulu, hükümet
-Cabinet Crisis : Hükümet Krizi
-Campaign : Sefer, harekat, askeri operasyon
-Capital Sentence : İdam cezası
-Capitulate: Teslim olmak, taviz
Vermek
-Carnage : Katliam
-Carry onto international platform : Uluslararası platforma taşımak
-Case parties : Siyasal bir anlaşmazlıkta rakip olan taraflar
-Cease fire agreement : Ateşkes Antlaşması
-Census : Nüfus sayımı
-Central Authority : Merkezi otorite
-Citizenship : Vatandaşlık
-Civil Defense : Sivil savunma
-Civil Law: Medeni Kanun
-Civil Servant : Memur
-Civil service : Kamu Görevi
-Civil status: Medeni durum
-Claim: İddia etmek, hak talep etmek
-Collapse : Çökmek, yıkılmak
-Come into force : Yürürlüğe girmek
-Come into power: İktidara gelmek
-Conduct: İdare etmek, yürütmek
-Conclude an agreement: Anlaşma yapmak
-Conservative Parties: Muhafazakar partiler
-Consensus: Konsensus, fikir birliği
-Constitution: Anayasa
-Constitutianal Monarchy: Meşrutiyet
-Consultation : İstişare, müzakere
-Contemporary : Çağdaş, modern
-Convention:Sözleşme(uluslar arası) kurultay/kongre
-Council: Meclis
-Court: Mahkeme
-Deal with: İlgilenmek, alakadar olmak, ele almak
-Defence Policy: Savunma politikası
-Declaration: Bildirge
-Dependence: Bağımlılık
-Deportation: Sınırdışı etmek
-Diplomacy: Diplomasi
-Diplomatic Bargaining: Diplomatik pazarlık
-Diplomatic İmmunities: Diplomatik dokunulmazlıklar
-Disarmament: Silahsızlanma
-Dissent: Muhalefet etmek, karşı fikirde olmak
-Dissenter opinion: Muhalif görüş
-Dodecanes: 12 adalar
-Draft: Yasa tasarısı
-Electrorate: Seçmen
-Embassy: Elçilik
-Enfranchisement of woman: Kadına seçme ve seçilme hakkı verilmesi
-Executive: Yürütme
-Expulsion: Sınırdışı etme, ihraç etme
-External Relations: Dış ilişkiler
-Foreign Delegations: Dış Temsilcilikler
-Foreign İntervention: Dışarıdan müdahele
-Fundamental rights of freedoms: Temel hak ve özgürlükler
-Fusion of power: Güçler birliği
-General Elections: Genel Seçim
-Geopolitical Concept: Jeopolitik görüş
-Give mandate to: Yetki vermek ve sorumluluğu devretmek
-Globalization: Küreşelleşme
-Government house: Hükümet binası, başbakanlık
-Government reshuffle: Hükümet değişikliği
-Govern: Yönetmek, idare etmek
-Goverment party: İktidar partisi
-Hegemony: Bir devletin diğerleri üzerinde belirgin bir üstünlük kurması
-Hijack: Uçak ya da başka bir taşıtı silah zoruyla kaçırmak
-Hold the conference: Konferans düzenlemek
-Holder of diplomatic bag: Diplomatik görevi sahibi kişi
-Holocaust: Katliam, ırk ayrımı
-Home rule: Özerk yönetim(autonomy)
-Hostage: Rehine, tutuklu
-Hostilities status: Savaş hali
-Human rights: İnsan hakları
-Human rights abuse: İnsan hakları ihlali
-Humanitarian Aid: İnsani yardım
-Hunger: Açlık, kıtlık
-İdentity of interests: Ortak çıkarlar
-Immunity: Dokunulmazlık
-Impartiality: Tarafsızlık
-Implementation: Uygulama, hayata geçirme
-Imposition: Dayatma, yükümlülük
-Independence: Bağımsızlık
-Indirect democracy: Dolaylı demokrasi
-Indoctrination: Aşılama, beyin yıkama
-Industrial Revolution: Sanayi Devrimi
-Industrialization: Sanayileşme
-Internal Affairs: İçişleri
-Interference: Müdahele, araya girme
-International Monetary Fund: Uluslararası para fonu
-International Recognition: Uluslararası tanınma
-International relations: Uluslararası ilişkiler
-Internee: Savaş esiri
-Interpellation: Gensoru
-Intervention: Karışma, müdahele
-Join up: Asker olmak, orduya katılmak
-Jurisdiction: Yetki, görev
-Jurisdictional immunity: Yasal dokunulmazlık
-Justice: Adalet
-Kidnap: Kaçırmak, fidye için alıkoymak
-Knowledge: Bilgi, malumat
-Knuckle under: Teslim olmak
-Lack of majority: Herhangi bir oylamada çoğunluğun sağlanamaması
-Lausanne Agreement: Lozan Antlaşması (24 Temmuz 1923)
-Least developed countries: Az gelişmiş ülkeler
-Legislate: Yasama, kanun yapma
-Legislative assembly: Yasama meclisi, parlamento
-Legitimate: Yasal, kanuni
-Legitimacy: Meşruiyet
-Liberation movements: Bağımsızlık hareketleri
-Liberty: Özgürlük, bağımsızlık
-Local administration: Yerel yönetim
-Maastricht Agreement: Maastricht Antlaşması
-Majority opinion: Çoğunluk görüşü
-Martial law: Sıkıyönetim
-Martyr: Şehit
-Mass media: Kitle iletişimi
-Mayor: Belediye başkanı
-Minister: Bakan
-Ministry: Bakanlık
-Ministry of foreign affairs: Dış işleri bakanlığı
-Misuse of power: Yetkinin kötüye kullanılması
-Mobilization: Seferberlik
-Modernization: Çağdaşlaşma, modernleşme
-Monarchy: Monarşi
-Monetary unit: Para birimi
-Monopoly: Tekel
-Montreux Convention: 20 Temmuz 1936'da imzalanan Montrö Antlaşması
-Motion of confidence: Güven oylaması
-Multinational: Çok uluslu
-Mutual Regocnation: Karşılıklı tanı(n)ma
-Nation: Millet, ulus
-National: Ulusal
-National anthem: Ulusal marş
-National interest: Ulusal çıkar
-National security: Ulusal güvenlik
-National self determination: Ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı
-Navy: Donanma
-Negociate: Müzakere etmek
-Negotiant: Müzakereci
-Neighbouring countries: Komşu ülkeler
-Neutrality: Tarafsızlık
-Nominate: Aday göstermek
-Nominee: Aday
-Non intercourse: Bir devletin başka bir devlet ile diplomatik ve ticari ilişkilerini kesmesi
-Non self governing countries: Kendi kendini yönetemeyen ülkeler
-Notice, notification: İlan, bildirim, duyuru
-Obey: İtaat etmek, boyun eğmek
-Obligation: Yükümlülük, zorunluluk
-Occupy: İşgal etmek, zapt etmek
-
Öpen up to the world: Dünyaya açılmak
-Opening of the debate: Tartışmanın açılması, tartışmayı başlatma
-Overlook: Gözden kaçırmak, dikkatinden kaçmak
-Overseas countries ve territories : Deniz aşırı ülke ve topraklar
-Overthrow: İktidardan düşmek
-Ownership of land: Toprak mülkiyeti
-Parlimentary regime: Parlamenter rejim
-Pass the amendment: Herhangi bir yasa maddesindeki değişikliğin parlamentodan geçmesi
-Peacemaking: Ara bulma, uzlaştırma
-Penetrate: Nüfuz etmek, etkisi altına almak
-People's assembly: Halk meclisi
-Permanent seat: Daimi üyelik
-Perspective: Görüş, öngörü
-Persuade: İkna etmek
-Petition: Dilekçe
-Population exchange: Nüfus değişimi, mübadele
-Population explosion: Nüfus patlaması
-Predominance: Hakimiyet, üstünlük
-Prefer: Öncelik tanımak, tercih etmek
-Prejudice: Önyargı, peşin hüküm
-President: Cumhurbaşkanı
-Press conference: Basın konferansı
-Prevail: Yürürlükte olmak
-Prime Minister: Başbakan
-Privatization: Özelleştirme
-Privilege: Ayrıcalık, imtiyaz
-Proclamation: Halka duyurma, resmi olarak açıklama
-Property: Mülkiyet
-Purpose: Amaç, gaye
-Put into effect: Yürürlüğe koymak
-Racial discrimination: Irk ayrımcılığı
-Raise a question: Konuyu gündeme getirmek
-Reactionary: Gericilik, tutuculuk
-Renewal: Yenileme
-Repeal: Yürürlükten kaldırmak
-Representation: Temsil etme
-Reprisal: Misilleme
-Restrict: Sınırlandırmak, kısıtlamak
-Retreat: Geri çekilme
-Revise: Gözden geçirmek
-Revolt: İsyan etmek, ayaklanmak
-Right of asylum: Sığınma hakkı
-Rule out: Hükümsüz kılmak
-Republic: Cumhuriyet
-Sacrifice: Fedakarlık, özveri
-Sanction: Müeyyide, yaptırım
-Schedule: Planlamak, program yapmak
-Secretary General of the UN: BM Genel Sekreteri
-Self defence: Meşru savunma
-Self determination: Kendi kaderini tayin
-Seperation of power: Güçler ayrılığı
-Smuggle: Kaçakçılık yapmak
-Sovereignty: Egemenlik
-Stand by: Desteklemek, arka çıkmak
-State: Devlet
-Statement: Açıklama, beyanda bulunma
-Statue: Yasa, kanun, yönetmelik
-Submit: Onayına sunmak, arz etmek
-Suggest: Önermek, teklif etmek
-Suspend:Askıya almak
-Take a stand: Tavır takınmak, tutum belirlemek
-Territory: Ülke, memleket
-Treaty: Antlaşma
-Unanimity: Oybirliği
-Unconstitutional: Anayasaya aykırı
-Underdeveloped countries: Az gelişmiş ülkeler
-Undertake: Üstlenmek, bir şeyin sorumluluğunu almak
-Unfair: Haksız, adaletsiz
-Union: Birlik
-Uprising: Ayaklanma, isyan
-Urbanization: Şehirleşme, kentleşme
-Urgency case: Acil durum, olağanüstü durum
-Veto: Veto
-Waive: Dokunulmazlığı kaldırmak[/color][/color]